İlerleyen yaş ile birlikte vücudumuzu saran derimiz, yerçekiminin etkisi ile aşağı doğru sarkmaya başlar. Özellikle göz kapağının sarkması, estetik görüntüdeki bozulmanın yanı sıra görmeyi de engellediği için çoğu kişinin günlük yaşantısını olumsuz etkiler.

Gözlerinin artık iyi görmediğinden şikayet eden kişilerin çoğunda göz kapağı düşüklüğü vardır. 40 yaş üzeri kişilerde zamanla oluşan göz kapağı düşüklüğü veya torbalanma, daha genç kişilerde ise genetik ya da hastalıklara bağlı olarak oluşabilir.

Göz kapağı ameliyatı olma sınırına yaklaşan fakat ameliyat olmaktan çekinen, bu durumdan rahatsız olan ve istekli olan hastalar için ameliyatsız seçeneklerle görüş açısını genişleterek görme problemini ortadan kaldırmak, aynı zamanda natürel bir görünüme kavuşturmak büyük önem taşıyor. Plazma enerjisini kullanarak kansız, ameliyatsız ve yan etki sınırlı bir müdahale yapılmasını sağlayan Plexr bu grup hastalar için iyi bir tedavi seçeneği oluşturmaktadır.

Plexr uygulaması ile alt ve üst göz kapağı estetiği tedavisi cerrahi müdahale olmaksızın kolay ve güvenli bir şekilde yapılan oldukça etkili bir yöntemdir.

Göz kapağında kabarıklık yapan lezyonlar plexr ile alınabilir mi?

Plexr uygulaması ile üst veya alt kapakta yer alan ciltten kabarık lezyonların alınması da konforlu bir şekilde sağlanır.

Plexr Yöntemi Nedir?

Maddenin dördüncü hali olarak tanımlanan plazma enerjisini kullanan bu yöntem ile uygulanacak cilt yüzeyi ve cihaz arasındaki potansiyel boşluk ile havada bulunan gazları plazma enerjisine dönüştürür. Bu enerji, cilt üzerindeki en üst katmana etki eder. Sorunlu bölgede kırışıkları buharlaştırarak problemli dokuları ortadan kaldırır. Böylece yeni doku oluşum süreci başlar.

Plexr Yöntemi Kimlere Uygulanır?

Plexr, göz kapağı düşüklüğü veya gevşekliği olan kişilere uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra cerrahi uygulaması gerektirmeyen göz kapağı düşüklüğü problemlerinde başarılı sonuç vermektedir. Uygulama, ameliyattan korkan ya da nasıl bir görünüme sahip olacağından emin olamayan kişiler için ideal bir yöntemdir.

Aynı zamanda cerrahi işlem olmadığından dolayı pansuman gerektirmeden, enfeksiyon riski oluşmadan, bölgede bulunan kıl kökleri, kılcal damarlar, yağ ve sinir dokularına da zarar vermeden kısa sürede gerçekleştirilir.  Kadın erkek tüm yaş gruplarına, tüm cilt tiplerine uygulanabilen yöntem ile bir veya 2-3 uygulama sonucu çoğu olguda hedeflenen sonuca ulaşılır. Gerekli hastalarda ek uygulamalar planlanabilir. Hamile olan anne adaylarına uygulanmamaktadır.

Plexr Yönteminde İşlem Süresi Ne Kadardır?

Hızlı ve acısız bir işlem olan Plexr yöntemi, lokal anestezik krem uygulandıktan sonra işlem yapılacak bölgeye ve hastanın doku yapısına bağlı olarak 10 ila 30 dakika arasında sürer. Bu süre işlem uygulanan alanın büyüklüğüne göre değişmektedir. Spotlar, belirlenen bölgeyi tamamen kaplayacak şekilde uygulandıktan sonra işlem tamamlanır.

Plexr Yönteminden Sonra Nelere Dikkat edilmelidir?

İşlem sonrasında mutlaka UV koruyuculu fondotenli kapatıcılar kullanılmalıdır. Lezyon görünmeyecek şekilde günde en az 2-3 kere sürülmelidir. 1 hafta 10 gün içinde uygulanan bölgelerde oluşan kabuklanmalar tamamen dökülür. Bu kabukların altından taze, yeni ve pembe sağlıklı doku ortaya çıkar. Özellikle bu dönemde güneşten korunmak önemlidir.

Plexr Yönteminin Yan etkileri Nelerdir?

Doğru teknikle uygulandığı ve iyileşme sürecinde uygulanan yüzey dikkatle korunduğu takdirde uygulamanın önemli yan etkisi yoktur. Yeni deri oluşumu süresinde ciltte leke (hiper veya hipopigmentasyon) gelişme riskinden dolayı güneşin ultraviyole ışınlarından kesinlikle korunmak gerekir.

En önemli yan etkisi işlem sonrası yeterince güneşten korunma sağlanamadığı durumlarda oluşan lekelerdir. Kronik cilt rahatsızlığı, otoimmün hastalığı ve aktif herhangi bir hastalığı (ateşli, bulaşıcı vs.) olmayan kişilere uygulanabilir. Enfeksiyon ve sağlıklı doku zararı yoktur.

Plexr Kaç Seans Uygulanır?

Plexr uygulamasında gerekli seans sayısı uygulama nedenine ve hastanın sorununa göre değişir. Genellikle 2-4 seans uygulanmaktadır.