Sedef Hastalığı Nedir?
Sedef hastalığı, cilt hücrelerinin normalden bir kaç kat daha süratli çoğalmasına namacıyla olan bir cilt bozukluğudur. Bir diğer adı da psoriasis olan sedef hastalığı sırasında ciltte beyaz pullarla kaplı engebeli kırmızı lekeler görülmeye başlanır.
Bu pullu lekeler cildin rastgele bir yerinde büyüyebilirler, fakat çoklıkla baş derisinde, dirseklerde, dizlerde ve sırtta görülürler. Sedef hastalığı bulaşıcı değildir, yani şahıstan şahsa geçemez. Fakat birtakım vakalarda aynı ailenin üyelerinde görülmektedir.
Sedef hastalığı genelde erken yetişkinlikte görülür. Çoğu vakada cildin yalnızca birkaç bölgesi etkilenir. Fakat daha ağır vakalarda, sedef hastalığı bedenin büyük bir kısmını kaplayabilir. Kırmızı lekeler vakit ortamında iyileşebilir ve kişinin yaşamı süresince yine geri gelebilir.
Sedef Hastalığı Bulaşıcı mıdır?
Sedef hastalığı, kepeklerle seyreden bir hastalıktır. Sedef hastalığı hem çocuklarda hem erişkinlerde görülebilmektedir. Çocuklarda sedef hastalığı, bedende damlacık şeklinde görülürken, yetişkinlerde ise plak şeklinde ve stabil olarak seyredebiliyor.
Sedef hastalığı süreğen bir hastalıktır mikrobik bir enfeksiyon olmadığı amacıyla şahıstan şahsa de bulaşıcı değildir. Fakat elde ya da yüzde sedef görülmesi kişiin sosyal izolasyona namacıyla olabiliyor.
Sedef Hastalığı Kimlerde Görülür?
Sedef hastalığı genelde kalıtsal aktarıma bağlı olarak gelişmektedir. Kalıtsal yatkınlığı olan şahıslarda birtakım faktörler de sedefi meydana çıkarabilir. Sedef hastalığı strese bağlı olarak da gelişebilmektedir.
Sedef Hastalığı Neden Olur?
Sedef hastalığının net sebebi şimdilik bilinmese de eksperler bu hastalığın aniden çok faktörün kombinasyonu sebebiyle meydana çıktığına inanmaktadır.
Bağışıklık sistemindeki bir hata ciltte lüzumsuz yere iltihaplanmaya, bu da yeni cilt hücrelerinin süratli bir şekilde çoğalmasına namacıyla olmaktadır.
Normalde cilt hücreleri her 10 ila 30 günde bir değiştirilir. Sedef hastalığında ise yeni hücreler her 3-4 günde bir büyür. Bu kadar sık bir şekilde yenileri ile değiştirilen eski hücreler birikerek, ciltte görülen gümüş pulları meydana çıkarır.
Sedef hastalığı aynı aile içinde kişilerde görülebilir, fakat birtakım durumlarda kuşak atlayabilir. Örneğin, bir dede ile torunu etkilenebilir, fakat çocuğun annesi hastalıktan etkilenmeyebilir. Sedef hastalığı bunun haricinde kişiden kişiye geçmez, bulaşıcı değildir.
Sedef hastalığının derhal her türünün bir takım ortak tetikleyicileri mevcuttur. Sedef hastalığının canlanmasını tetikleyebilecek bu koşullar arasında ciltte meydana gelen kesikler, sıyrıklar ya da cerrahi müdahaleler, duygusal stres, strep enfeksiyonları, bipolar arıza amacıyla sarf edilen lityum, sıtma ilaçları, beta-bloker gibi tansiyon ilaçları, hidroksiklorokin ya da antimalaryal ilaçları, bilhassa genç erkeklerde aşırı alkol tüketimi ve sigara içilmesi olabilir.
Hastalık bilhassa kış vakitlerinde ve soğuk vakitlerde daha sık görülmektedir. Sıcak, güneşli ve nemli ortamlarda bulunmak hastalığın meydana çıkması olasılığını azaltabilir.
Sedef hastalığı olan birtakım kişilerde, en ufak bir çizik ya da bir sivrisinek ısırığı bile yeni bir tetiklenmeye nedeniyle olabilir. Bu reaksiyon travma ardından hastalığa ait lezyonların meydana çıkması olayıdır, adına Koebner fenomeni denilmektedir. Sedef hastalığı olan dört şahıstan birisinde görülmektedir.
Sedef Hastalığının Bulguları ve Çeşitleri Nelerdir?
Sedef hastalığının çeşitleri birbirinden değişiktir. Bireyin sahip bulunduğu türe göre sedef hastalığının bulguları değişir. En süregelen sedef hastalığı türü olan plak tarzı sedef hastalığı amacıyla görülen en dikkat çekici semptom kırmızı lekeler şeklinde, gümüş renkli pullarla kaplı plaklardır.
Bu plaklar kaşıntılı ve ağrılı olabilirler. Plaklar birtakım durumlarda çatlayabilir ve kanayabilirler. Daha ağır vakalarda plaklar cildin çok geniş alanlarını kaplayacak şekilde büyüyebilir ve birleşebilirler. El ve ayak tırnaklarında renk değişiklığı ve çukurlaşma da dahil olmak üzere arızalar görülebilir. Hem de tırnaklar parçalanabilir ya da tırnak yatağından ayrılabilirler. Kafa derisinde pullanma ya da kabuklanma görülebilir.
Sedef hastalığının diğer çeşitleri arasında genelde yetişkinlerde görülen, ellerin avuç içleri ve ayak tabanlarında, içi iltihap olmayan beyaz ya da sarı renkli sıvı ile dolu baloncuklar olan ufak püstüllerle, kızarık ve pullu cilt görünümüne neden olan püstüler sedef hastalığı mevcuttur.
Bir diğer türü ise genelde çocukluk ya da genç erişkinlikte başlayan damlacık tarzı ya da diğer adıyla gutat sedef hastalığıdır. Bu tür çoklukla beden ve uzuvlarda ufak, kırmızı lekelere neden olur. Gutat sedef hastalığının tetikleyicileri arasında solunum yolu enfeksiyonları, strep boğaz enfeksiyonu, bademcik iltihabı, stres, ciltte yaralanma ve antimalaryal ya da beta-bloker ilaç tüketimi mevcuttur.
Koltuk altı, kasıklar, kulak arkası ve göğüs altı gibi cildin kıvrıldığı yerlerde meydana çıkan parlak kırmızı renkte lezyonlar şeklinde görülen ters yerleşimli ya da diğer adıyla inverse sedef hastalığı bir diğer türdür.
Eritrodermik sedef hastalığında ise cildin yanma kızarıklığına sahip bulunduğu ve pulların tabakalar durumunda dökülebildiği görülmektedir. Eritrodermik sedef hastalığı kuvvetli güneş yanığı, enfeksiyon, birtakım ilaçların tüketimi ve birtakım sedef hastalığı tedavilerinin durdurulmasıyla tetiklenebilir. Derhal tedavi edilmesi gerekir, zira ağır hastalıklara ve ciddi problemlere yol açabilir.
Bunların yanı sıra sedef hastalığı olan kişilerde sedef Romatizması ya da psoriatik artrit adı verdiği bir tür artrit görülebilir. Bu halde eklemlerde ağrı ve şişme olur.
Sedef hastalığı aktif bulunduğu dönemlerde fiziksel muayene sırasında rahatlıkla tespit edilebilir. Fiziksel muayene sırasında saç derisi, kulaklar, dirsekler, dizler, göbek deliği ve tırnaklar başta olmak üzere beden denetim edilir. Fiziksel muayenenin yanı sıra hekim doğrulusunda biyopsi istenebilir. Biyopsi sırasında bir deri parçası örneği alınarak laboratuvarda cilt enfeksiyonu olup olmadığı denetim edilir. Bunun haricinde sedef hastalığını tespiti koymak amacıyla sarf edilen diğer bir test yoktur.
Benzerliği sebebiyle sedef hastalığı ile karıştırılabilen parapsoriasis ise değişik şekilde ilerleyen bir takım seyrek cilt problemine verdiği tıp terimidir. Bireyde parapsoriasis bulunduğuna emin olmak amacıyla deri örneği alınarak biyopsi yapılması gerekebilir. Parapsoriasis kanser vakalarına varacak kadar çok ciddi problemlere yol açabilir, bu amaçla netlikle tedavisinin gerçekleştirilmesi gereklidir.
Sedef Hastalığı Nasıl Geçer?
Sedef hastalığı süreğen bir hastalıktır, bu amaçla bütünüyle tedavisi yoktur. Fakat halihazırda sarf edilen tedavi teknikleri en ciddi vakalarda bile semptomları büyük ölçüde azaltır. Gerçekleştirilen son incelemeler sonucunda, sedef hastalığının iltihaplanması iyi bir şekilde denetim edildiğinde, bu iltihaplanma ile temaslı kalp hastalığı, inme, metabolik belirti ve diğer hastalıkların riskinin azaldığı görülmektedir.
Sedef Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Sedef hastalığının tedavisi amacıyla sarf edilen çoğu teknik mevcuttur. Bu tekniklerden birtakımları yeni cilt hücrelerinin büyümesini yavaşlatırken, diğerleri kaşıntıyı giderir ve kuru cildi rahatlatır. Doktor vakada görülen döküntünün büyüklüğüne, bedende bulunduğu yere, kişinin yaşına, genel sağlığına, hastalığın çeşidine ve diğer faktörlere göre kişi amacıyla doğru olan bir tedavi planı belirleyecektir.
Sedef hastalığının süregelen tedavileri arasında steroid kremler, kuru cilt amacıyla nemlendiriciler, losyonlarda, kremlerde, köpüklerde, şampuanlarda ve banyo çözeltilerinde tespit edilen ve bilhassa baş derisinde görülen sedef hastalığı amacıyla süregelen bir tedavi tekniği olan kömür katranı, D vitamini sahibi olan ve reçete ile verdiği krem ya da merhemler, ile retinoid kremler bulunmaktadır.
Daha ağır ve kuvvetli sedef hastalığı vakaları amacıyla daha değişik tedavi teknikleri de kullanılmaktadır. Bunlar arasında cilt hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak amacıyla cilde ultraviyole ışık verilir. Fototerapi adı verdiği bu ışık tedavisinde psoralen adı verdiği bir ilaç ile ultraviyole ışık beraber kullanılır.
Kemik iliği ve karaciğer ile akciğer problemlerine yol açabildiği amacıyla yalnızca ağır vakalarda sarf edilen metotreksat ilacı da bir diğer tekniktir. Bu ilaç tüketiminde kişi hekim doğrulusunda yakından izlenir ve laboratuvar testleri, göğüs röntgeni ile karaciğer biyopsisi yapılması gerekebilir.
Retinoid sahibi olan haplar, kremler, köpükler, losyonlar ve jeller, A vitamini ile ilgili ilaç sınıfıdır. Retinoidler, doğum eksiklikleri da dahil olmak üzere ciddi yan etkilere neden olabilir, bu amaçla hamile ya da çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlar amacıyla önerilmez.
Bunların yanı sıra sedef hastalığı sebebiyle iltihaplanmayı daha iyi denetim etmek amacıyla bedenin bağışıklık sistemini (sedef hastalığında aşırı aktif olan) bloke ederek çalışan detaylı biyolojik tedaviler de mevcuttur.
Enzim inhibitörleri de sedef hastalığı ile psoriatik artrit gibi uzun süreli inflamatuar hastalıklar amacıyla sarf edilen yeni bir ilaç türüdür.